Madame Bovary-Kitap Yorumu(Gustave Flaubert)

 " 'Bazen çok mükemmel yaradılışlı insanlar vardır,'dedi,'Bunları anlamak çok güçtür.Ama ben daha ilk görüşte sevdim sizi.' "

  Mutlulukla en son ne zaman karşılaştınız?Gülümseyen bir çocuğun çehresinde mi?Sevdiğinizin gözlerinde veya sözlerinde mi?Bir kedinin huzurlu hırıltısında veya pamuk şekerinizin yumuşaklığında mı?
       Belki masmavi gökyüzünde birbirinize rastlamışsınızdır belki de unutmuşsunuzdur birbirinizi...Tıpkı Madame Bovary gibi.
          Madame Bovary babasını iyileştirmek için şehirden gelen doktor Charles Bovary ile evlenir ve çok mutlu olacaklarına inanırlar.Charles Bovary'nin ikinci,Emma'nın yani Madame Bovary'nin ise ilk evliliğidir.Bir kasabaya yerleşirler,küçük bir kız çocukları olur,durumları iyidir,herkes onların mutlu olduğunu düşünür.
           Ancak Madame Bovary sanıldığı kadar mutlu değildir,eşinin mesleğinde yaptığı hatadan ve yaşanılan ekonomik sıkıntılardan sonra tam anlamıyla ondan uzaklaşan Emma hala aramaktadır,hiç bıkmadan,vazgeçmeden aşkı ve mutluluğu aslında tutkuyu aramaktadır.
               
         "Evet, birçok şeylerden mahrum kaldım; hep yapayalnızdım. Ah, hayatta bir gayem olsaydı, bir sevgiye rast gelseydim, birini bulsaydım..."
 Ve tüm bu aramaların,sabredişlerin büyük bir bedeli olacaktır.
                "Eğer acılarımız en azından birinin işine yarasaydı,özveride bulunduk diye avunurduk."

        Madame Bovary yani Emma;benim gerçekten saygı duyduğum,sevdiğim ama kendimi asla ve asla bulamadığım bir karakterdi.Aşka olan düşkünlüğü,sevgiye olan ihtiyacı anlaşılabilir olsa da kocasına ve çocuğuna olan tutumu beni gerçekten çok fazla ondan uzaklaştırdı.

      Charles Bovary'i yani Madame Bovary'nin eşini ise kitapta az geçmesine rağmen ana karakterden çok daha fazla sevdim.Karısına sevgisini,güvenini,çocuğuna karşı olan merhametini yüzümde gülümseme ; kalbimde şefkatle okudum.
 Kitabın diline ve anlatım biçimine değinmem gerekirse,kitap ilahi bakış açısıyla ve gerçekten çok süslü,Fransız edebiyatına yakışır şekilde betimlemelerin çok fazla olduğu bir anlatıma sahip şekilde yazılmış.Okuyanlardan yarım bırakanların çoğu  anlatımların yalınlık ve duruluktan uzak olmasından dolayı bırakmış.
       Yani kitabı okumak isteyenlerin sabırlı ve betimlemeleri sevebilmesi en azından nefret etmemesi gerekir diye düşünüyorum.
         
 Mutlululuğun ayak izlerini her yerde arayan Madame Bovary'nin acı ve çaresizlik kokan dünyasını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.


    "Çünkü gökyüzüyle savaşılmaz,meleklerin tebessümüne direnmek mümkün değil."


              

Yorumlar

  1. ‘’Asıl acınacak şey dedi; lüzumsuz bir ömrü sürüklemektir.’’

    ‘’Gerçekten de, gece, lamba yanıp rüzgâr camları sarsarken, bir kitap alıp ateş başına oturmaktan daha güzel bir şey var mıdır?’’

    Modern romanın temsilcilerinden olan Gustave Flaubert'in ''Madam Bovary'' adlı romanından en sevdiğim yirmi alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmayı isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/gustave-flaubert-madam-bovary-romanindan-20-sahane-alinti/

    Keyifli okumalar dilerim,
    edebiyatla ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder