Kitaplık Tozları

Bu Blogda Ara

Kısa Öykülerimiz

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

Yorumlar

Yorum Gönder

Bookshelf_dust

Profili ziyaret edin

Bizi Takip edin

Kayıtlar

Atom

Kayıtlar

Tüm Yorumlar

Atom

Tüm Yorumlar

Popüler Yayınlar

Nietzsche Ağladığında - Kitap yorumu (Irvın D.Yalom)

KİTAP ADI : Nietzsche Ağladığında YAZAR ADI : Irvin D.Yalom SAYFA SAYISI : 432 YAYINEVİ:Ayrıntı yayınları "Neden ağladığınızı biliyor musunuz Friedrich?" "Tam değil."diyen Nietzsche'nin sesi boğuktu . . Gerçek acı nedir? Elinizi göğsünüze her götürüşünüzde varlığını hissettiğiniz ancak bir türlü söküp atamadığınız,her gece düşlerinizde tekrar tekrar yaşadığınız, her gözlerinizi kapattığınızda yaşlarınızı akıtan ve sizin o yaşlarla akmasını bekled

Suç ve Ceza - Kitap Yorumu(Fydor Mihayloviç Dostoyevski)

Adı : Suç ve Ceza Sayfa Sayısı: 688 Yazarın adı: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski "Paranın öldürdüğü ruh,kılıcın öldürdüğü bedenden daha fazladır." -Walter Scott- İnsanların onun için birbirlerini hırpaladığı;uğruna yapmayacağımız hiçbir şey olmayan bir dostun,bizim ona değil onun bize hükmetmesini tercih ettiğimiz bir arkadaşın,ruhumuzu yakıp kül eden;bizden geriye titreyen dişler,dolu gözler bırakan bir tanıdığın öyküsünü yorumlayacağım sizlere.Aslında hepiniz bu dost,arkadaş ve tanıdıkla bir kez olsun karşılaşmış, çaylarınızı karşılıklı içmiş,dertlerinizi birbirinizle paylaşmışsınızdır.Belki bir daha görüşmek üzere anlaşmış ya da görüşmemek üzere yeminler etmişsinizdir.Kimlerden mi bahsediyorum:dostumuz;paradan,arkadaşımız;öfkeden ve tanıdık;korkudan. " Her şey insanın

Semaver- Kitap Yorumu (Sait Faik Abasıyanık)

Kitap Adı : Semaver Yazar Adı : Sait Faik Abasıyanık Sayfa Sayısı:138 Yayınevi:Türkiye İşbankası Kültür Yayınları Tür:Hikaye Basım yılı : 2016 Arka Kapak Yazısı : “Sait Faik, Burgaz çalılıklarından çekti bir kızılcık dalı kopardı, kalem gibi yonttu, ucunu yaşama batırdı ve yazmaya koyuldu. Türk hikâyeciliği Ömer Seyfettin’den sonra Memduh Şevket Esendal, Fahri Celalettin gibi ustaların sürdürdüğü bir türdü. Sabahattin Ali, Refik Halit’in memleket hikâyeciliğine diyalektik bir görüş katmış ve bu yeniliği ile 1940’ların tek ismi olmuştu . Sait Faik ise onların yapmadığı bir şeyi yaptı. Bir konuyu deği l, yaşamın bir parçasını işliyordu. Bir tez savunmuyor, bir yaşantıyı yansıtıyordu. İnsan se

Sahte Krallık - Kitap yorumu

" Kaz karga başlı bastonunu türbenin zeminindeki taşların üzerine vurmuştu.'Van Eck'in sorunu ne biliyor musunuz?' ' Haysiyetsizlik?'dedi Matthias. ' Berbat babalık becerileri?'dedi Nina. ' Alnının açılması?'diye fikrini belirtti Jesper. ' Hayır'dedi Kaz. 'Kaybedecek çok şeyi olması..' 600 sayfalık bir kitabı nasıl yorumlayabilirim hiçbir fikrim yok aslında.Yalnız 600 sayfalık bir kitap olsaydı yorumlamam gereken başarabileceğime dair küçük bir inancım olurdu fakat yeni bir dünyayı,yeni;daha önce hiç benzerlerini hiç görmediğim insanları yorumlayacağım . Umarım başarabilirim. Kaz ve ekibi bu sefer intikam duygularıyla var oluyorlar kitapta.Her olayda,her cümlede intikam duygusu kırbaçlıyor yüreklerini.Ve kırbaçlanan tek şey onların yürekleri olmuyor , okuyucunun merakı da bir hayli kırbaçlanıyor. Birinci kitabın - Kargalar Meclisi-başlarında var olan o sıkm

Genç Elitler-Kitap Yorumu(Marie Lu)

"Hiç kimse,kendisi için faydalı olan bir şeyi kenara atmaz...Ta ki o şey günün birinde daha fazla işe yaramayana dek... " Nefret nedir?Vücudunuzda yavaş yavaş yayıldıkça güçlendiğinizi hissettiğiniz,kalbinizi kapladıkça eşsiz ve güçlü kılındığınızı,yumruklarınızı sıktıkça yenilmez olduğunuzu sandığınız ancak her seferinde sizi yalnızca güçsüz bırakan,bir histen fazlası bir hükümdar olan bu şey...Sizlere tanıdık geldi mi? Eğer geldiyse nefreti kullanmayı,onun esiri olmayı çok iyi bilen birinden bahsedeceğim sizlere: Adelina. Kanlı hummadan sonra hiçbir şey aynı olmamıştır,kimileri ölmüş kimileri ise önceki dünyadan farklı bir hayata alışmaya çalışmıştır.En büyük farklılık ise insanlarda farklı güçlerin açığa çıkmasıdır.Artık binlerce,on binlerce insan(malfetto) dışlanmaya,idam edilmeye başlanmıştır.Adelina da onlardan biridir,babasıyla arasında olanlardan sonra Adelina kendini idam edilmek üzere bulur ama daha sonra anlayamadığı birçok şey olur ve işte her şey,her

Madame Bovary-Kitap Yorumu(Gustave Flaubert)

" 'Bazen çok mükemmel yaradılışlı insanlar vardır,'dedi,'Bunları anlamak çok güçtür.Ama ben daha ilk görüşte sevdim sizi.' " Mutlulukla en son ne zaman karşılaştınız?Gülümseyen bir çocuğun çehresinde mi?Sevdiğinizin gözlerinde veya sözlerinde mi?Bir kedinin huzurlu hırıltısında veya pamuk şekerinizin yumuşaklığında mı? Belki masmavi gökyüzünde birbirinize rastlamışsınızdır belki de unutmuşsunuzdur birbirinizi...Tıpkı Madame Bovary gibi. Madame Bovary babasını iyileştirmek için şehirden gelen doktor Charles Bovary ile evlenir ve çok mutlu olacaklarına inanırlar.Charles Bovary'nin ikinci,Emma'nın yani Madame Bovary'nin ise ilk evliliğidir.Bir kasabaya yerleşirler,küçük bir kız çocukları olur,durumları iyidir,herkes onların mutlu olduğunu düşünür. Ancak Madame Bovary sanıldığı kadar mutlu değildir,eşinin mesleğinde yaptığı hatadan ve yaşanılan ekonomik sıkıntılardan sonra tam anlamıyla ondan uzaklaşan Emma h

Kargalar Meclisi - Kitap yorumu

Kitabın adı : Kargalar Meclisi Kitabın yazarı : Leigh Bardugo Kitabın yayınevi : Novella Dinamik Sayfa sayısı : 524 Tamamen bir macera kitabıydı.Hem de şu deli dolu ; en eğlenceli olanlarından,az bulunanlardan. Hemen kitabın konusuna değinmek istiyorum çünkü okurken eğlendiğim gibi kitaptan bahsederken de çok eğleneceğimden adım kadar eminim. Bir çetemiz var , bu duruma çok şaşırmamış olmalısınız çünkü macera kitabı denince akla gelen unsurlardandır çete kavramı.Bu çete; intikam duygusunun , hırsın , macera tutkusunun ve biraz da özlemin yoğrulduğu karışık duygulardan bir araya geliyor, 6 kişiden bir araya geliyor.Hayatta yalnız kalmış ve zekasına hayran kaldığım Kaz , eski hayatından bahsettiğinde onun adına bir hayli üzülmüş olduğum Inej,halkını korumak için yapmış olduğu şeyi

Kalp Ağrısı - Kitap Yorumu

Kitap adı : Kalp ağrısı Kitabın Yazarı : Halide Edip Adıvar Yayınevi : Can Yayınları Sayfa Sayısı :300 sayfa "Hikayemin iki adı var:Görünen ismi 'Berabere'dir.Fakat hakiki ismi 'Kalp ağrısı'olmak lazım gelir." Doktor kızı olan Zeyno'nun yaşadığı acıyı ve kalp ağrısını,babasına anlatmasıyla başlıyor hikayemiz.Zeyno çocukluk arkadaşı Azize'nin bir balosunda tanışıyor Zabıta Hasan ile.Zabıta Hasan,Azize'nin halasının oğlu ve kalbinin sahibi o sıralar.Hasan ise Zeyno'nun erkek saçlarına benzer dalga saçlarına ve saf güzelliğine vuruluyor anında.Zeyno ise bir dost gibi sevdiği nişanlısı Saffet'ti bahane ederek ağrısına mani olmaya çalışıyor.Amma bu ağrı geçecek gibi değil ne yazık ki...Tüm hücrelerine dağılmış,her yattığında yüzünü sırılsıklam eden bir ağrı. Ne ağrısı mı ? ...Kalp ağrısı... Bu ellerini ,ayaklarını,vücudunun her tarafını bıçakla kesmiş gibi yaşadıkları o ağrıya neden olan şey ise;Boğaz&

Ölü Canlar - Kitap Yorumu(Nikolay Vasilyeviç Gogol)

İnsan nedir?Hiç düşündünüz mü daha önce?.. Düşünüp düşünmediğinizi bilmiyorum ancak ben bir hayli düşündüm bu konuda fakat bir nokta eksik kalmıştı... Ölü Canlar ' ı okuyana kadar... İnsan,kendi sonunu getirmeye meraklı bir zihniyettir.Her şeyin farkındadır,bilir , görür , anlar ama hiçbir şeyin farkında değil gibi davranır ve aslında tam da bu insanın sonunu getirir. İnsanın sonunu hazırlayan bu durum , yokmuş gibi davranma durumu neye karşıdır?Kediye,köpeğe,insana...Hepsine evet;ancak tüm bu nesneler insan için üzüntü kaynağı durumundaysa,bu nesneler veya olaylar insana sıkıntı yaratıyorsa...Çünkü insanoğlu denilen bu tehlikeli varlık; onu üzen onu inciten tüm o nesneleri,tüm o olayları yok sayıyor;gözlerini , kulaklarını ve tüm duyularını kapatıveriyor,yok ettiğini sanıyor her şeyi... İşte Gogol da bunu fark ediyor ve diyor ki : "Benim karakterim kusurlu,belki hepiniz onu aşağılayacaksınız,onu yok sayacaksınız ancak herkesin karakteri gibi kusursuz

Hayvan Çiftliği| kitap yorumu

(Kitap yorumu) Tombul yanaklı mosmor kesilinceye kadar kahkahalar attıktan sonra, espriyi parlattı: "Sizler aşağı kesimlerden hayvanlarınızla uğraşmak zorundaysanız," dedi, "bizler de bizim aşağı sınıflardan insanlarımızla uğraşmak zorundayız!" Insanlar ortadan kaybolsaydı ne olurdu? Veya insan faktörüne bir darbe yapılmış olsaydı... Hayvanların yaptığı darbe sonucunda çiftlik yönetiminden alınan insan sonrası kurulan Hayvan Çiftliği insanın zorbalıklarından tamamen bağımsız ve özgürlükçüdür. Öyle miydi? Yoksa şöhreti tadan bir domuz yönetimi ele geçirip padişahlığını mı ilan ediyordu? Ah hayır, onlar bir Cumhuriyet. Onları inançları ile kandırıp her gün kendi hanesine biraz daha şöhret ekleyen bir domuz padişah olmaz, yoldaş olur. Napoleon yoldaş... Bir de hainimiz var tabi. Her kötü şeyi yapan ve hayvanların kuşkuları bile onun suçu. Ah, bu hikaye biraz size de tanıdık gelmedi mi? Hatta tanıyacağınız bir ayrıntı daha söyleyeyim. Kurulumunda yapılan tüm inkıl

Blogger tarafından desteklenmektedir

Aysima & Deniz