Çağrı-Kitap Yorumu



Isim: Çağrı 
Yazar: Stephen King
Yayınevi: Altın Kitaplar
Tür: Gerilim
Sayfa sayısı: 381
Puanım: Sonsuz...
Tanıtım bülteni:
John Smith Geçirdiği ağır kazadan lanetli bir güçle uyanır. Geleceği görme yeteneğine sahip olmuştur. Ve insanlığı bekleyen korkunç kaderi görür…

John Smith paten kaymayı seven sıradan bir çocuktur. Bir gün paten sahasında geçirdiği küçük bir kaza hafif bir beyin sarsıntısına neden olur. John bu olayın üzerinde durmaz ve olağan yaşamına devam eder. Ama artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Farkında olmadığı bazı değişiklikler olmuş, önsezileri ve bazı duyguları gelişmiştir.

Yıllar sonra John bir kaza daha geçirir ve yaşamındaki bazı ayrıntılar belirginleşmeye başlar. Artık kimsenin duymadığı, bilmediği ve hissetmediği her şey onunla arkadaş olmuştur.

Korku ve gerilim yaratmakta bir fenomen olan Stephen King'le hiç kimse rekabet edemez.
Yorumum:
Ağlamak istiyorum. Bu kitabı rs'ye denk getirip gerektiği değeri veremediğim için ağlamak istiyorum. Ilk Stephen King romanım olan doğum günü hediyem Çağrı bitti diye ağlamak istiyorum. Johnny... Johnny için ağlamak istiyorum. Ama gülmek istiyorum. Johnny... Onunla tanıştığım için gülmek istiyorum. Onun kafasına girdiğim için gülmek istiyorum. Onunla birlikte büyüdüğüm için gülmek istiyorum. Büyümek dediğim de, Greg gibi rütbesel veya Herb gibi yaş olarak değil. Chuck gibi... Kendimi keşfederek ve neyin beni engellediğini bularak büyüdüm. Ama bu normal bir şey. Bir öğretmenin görevi de bu değil midir, ne kadar özel olabilir bir öğretmen? Ne kadar görebilir bir öğrencisinin daha ona bile söylemediği sırlarını. Işte Johnny Smith, normal bir insanda bulunmayan ölü bölgesi sayesinde insanları görebiliyor. İçlerini, duygularını hatta geleceklerini görebiliyor. Bu yüzden sonu böyle bitmedi mi zaten? Kendisinden çok sevdiği Sarah'ın alyansı da böyle bulunmadı mı? Ah Sarah demişken bir karakteri bu kadar sevmeyerek sevebilirim. Çok saçma bir cümle olduğunu düşünüyorsunuz fakat ben kitabı okurken Johnny idim. Onun hissettikleri ile okudum kitabı. Rs dönemime (aslında önce kurban tatili ve ardından gelen okuma isteksizliği oluyor benden kaynaklı yani rs diyip kaçmayayım) denk gelmesine rağmen beni rs'den çıkaran bu kitapta Sarah Johnny'nin ilk ve tek aşkıydı. Johnny için söylemek gerekirse onun aşkı gerçekti. Masum ve aralıksız fakat Sarah öyle değildi. Kendimi onun yerine koyduğumda Sarah haklı ama ben kitabı okurken Johnny idim. O yüzden o karakteri severken nefret ettim. Kurgusu muhteşem sonu çok akıcı ve bittiğinde boşluğa düştüğüm bu kitabı hediye ettiği için cinim arkidişim kafadar numara 1'e teşekkür ederim. Sen olmasan Johnny Smith'i tanıyamazdım. Kelimelerimin tükendiği ve ilk defa yorumunu yazmakta zorlandığım bu kitapta sanırım sadece alıntılar koyacağım çünkü bu muhteşem roman benim yorumuma ihtiyaç duymuyor.
Alıntılar:
🎶Elimizden ne geliyorsa onu yapabiliyoruz ve bununla yetinmek zorundayız... beğenmesek de alışmamız gerekiyor. Yitirilen hiçbir şey yoktur, Sarah. Bulunamayacak hiçbir şey.
🎶Eh ne yapalım, elimize fırsat geçmedi değil, ama çift sıfır geldi ve kasa kazandı galiba. Hep seni düşündüğümü bilmeni isterim, Sarah. Benim için başka hiç kimse olmadı ve o gece de bizim en güzel gecemizdi...
🎶Tarihteki bazı canavarları düşünün: Şu Richard Speck ve Adolf Hitler... bu adamların onca cana kıymaları için tümöre ihtiyaçları yoktu.
🎶Tanrı ona korkunç bir güç vermişti...
🎶Sandığım kadar uzun ömrüm kalmamıştı...
🎶Stillson'u sonra düşünürüz, baba. Şimdi ölü bölgede. 
🎶Içinden bir ses, o koridora girerse, ayağa kalkıp yürüyebileceğini söylüyordu.
🎶Her şey değişmişti. 
🎶Yapamıyorum. Tanrım beni bağışla, yapamıyorum. 
🎶Ama şimdi filtrenin gerisindeydi.
🎶Johnny ayağa kalktı. Her şey sanki ağır çekim gibi oldu.
🎶Bulunmuş para uğursuzluk getirir.
🎶Karanlık. Yavaştan bir uzaklaşıp kaybolma duygusu...
🎶Görevini yap Johnny.
Parmaklarınızın Johnny'nin yeni geleceğindeki kocaman bir boşluğu dolduran Greg'in zihnine değmesi dileğiyle.
-Deniz-

Yorumlar